Yerinde ve Dalında Güzel: TERS LALELER

Yerinde ve Dalında Güzel: TERS LALELER
İnsanların doğaya verdiği zararlardan en çok etkilenen bitkilerden birisidir Ters Laleler… Bitkinin tek kaynağı toprak altında sakladığı soğanıdır. Bu soğan bitkinin aynı zamanda tek çoğaltım ve taşınım organıdır…
RTEÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Makbul hocamız, bilimsel adı Fritillaria Latifolia Willd olan ters lalelerin ancak koruma altına alınarak popülasyonlarını güçlendirme çalışmaları gereken bitkilerden biri olduğunu söyleyerek, dikkat edilmezse yakın gelecekte belki de bu ve bunun gibi bitkileri sadece fotoğraflarda kalan bir anı olarak hatırlamak zorunda kalacağımız uyarısında bulunuyor…
Ters Laleler, çiçekli bitkiler içerisinde tek benekli (monokotiledon) olanların büyük, hoş görünümlü ve en gösterişli çiçekleri bünyesinde barındıran Liliaceae (Zambakgiller) ailesinin Fritillaria L. cinsinde yer aldığını da belirten Prof. Dr. Makbul, Türkiye genelinde bu cinsin 31 türü bulunduğunu, Fritillaria Latifolia türünün ise Kuzey Doğu bölgemizde özellikle Kaçkar Dağları başta olmak üzere, Rize, Trabzon, Gümüşhane, Erzincan, Erzurum, Kars ve Artvin illerinin dağlık kesimlerinde yayılış gösterdiğini söyledi.
İnsanların doğaya verdikleri zararlardan en fazla etkilenen bitki türlerinden birisinin ters lale olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Serdar Makbul, “Bitkinin ana kaynağı toprak altında saklanan soğanlardır. Bu soğanlar bitkinin aynı zamanda tek çoğaltım ve taşınım organıdır. Zaten doğada çok karşılaşılmayan ters lalelerin en büyük düşmanı soğan avcılarıdır. Bunlar zaman zaman izinsiz olarak yurtdışına çıkartılmakta ve zaman zaman da güzel görünümleri için evlere ve bahçelere taşınmaktadır. Ancak bilinmelidir ki bitki 2000-3000 metre yükseklerde yetişir ve başka yere taşındığında yaşamaz, ölür.” ifadesini kullandı.
Konuyla ilgili KTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu hocamızdan da bilgiler aldım. Hocamız, Doğu Karadeniz’in en yüksek doruğundan eteklerdeki ormanlara doğru inildiğinde sarıçam, köknar ve ladin gibi iğne yapraklı ağaçlara rastlamanın mümkün olduğunu,3 bin metreden ormanlık alana inildiğinde benekli Ters Laleler başta olmak üzere çok sayıda endemik bitki türlerinin de varlığını sürdürdüğünü belirtiliyor… Bölge halkı tarafından “Ağlayan Gelin”, “Kaçkar Lalesi”, “Ters Lale” ya da “Benekli Lale” gibi yöresel isimlerle adlandırıldığını hatırlatan Doç. Dr. Kurdoğlu, “Baharla birlikte doğaya farklı bir nefes ve görünüm katan bu bitki, kış dönemini toprak altında soğan formunda geçirir. Baharın gelmesi ve bitkilere su yürümesi ile birlikte yuvasından (soğandan) ayrılan bitkinin yeşil gövde ve yaprakları aslında doğayı renklendirecek olan çiçeklerin bir habercisidir. Ne yazık ki doğaya renk ve cazibe katan bu bitki, yeryüzünde görüldüğü andan itibaren 15-20 gün içerisinde solup kaybolur. Bitkinin doğaya fışkırması, bulunduğu alandaki karların erimesi ile birlikte başlar. Bu dönem takriben mayıs aylarının sonlarında başlayıp, temmuz aylarında son bulur. Bitki, belki de Karadeniz yaylalarını bu kadar çekici yapan unsurları başında gelmektedir…” görüşlerine yer verdi.
“Unutmayalım ki bu bitkiler yerinde ve dalında güzeldir” görüşünden yola çıkarak, Prof. Dr. Serdar Makbul hocamızın dediği gibi; Fritillaria Latifolia koruma ve popülasyonlarını güçlendirme çalışmaları gereken bitkilerden birisidir. Eğer dikkat edilmezse yakın gelecekte belki de bu ve bunun gibi bitkileri sadece fotoğraflarda kalan bir anı olarak hatırlamak zorunda kalacağız…