ÜROLOJİ UZMANI DOKTOR ALİ KARAKOÇ İLE PROSTATTAN KORKMA KONUSU İLE EĞİTİM SEMİNERLERİ
ANKARA ARDEÅžEN KÜLTÜR DERNEĞİ ÜROLOJİ UZMANI DOKTOR ALİ KARAKOÇ Ä°LE PROSTATTAN KORKMA KONUSU İLE EĞİTİM SEMİNERLERİNE DEVAM ETTİ
Derneğimiz farklı konu ve dallarda eğitim seminerleri yaparak sosyal sorumluluğunu yerine getirmeye devam ediyor.
10 Åžubat 2019 tarihinde Ankara Tabip Odasından üroloji konusunda söyleÅŸi yapmak üzere uzman doktor istedik. Oda genel sekreteri Üroloji Uzmanı Doktor Ali Karakoç konu baÅŸlığı olarak seçtiÄŸimiz Prostat konusunda iki saatlik bir söyleÅŸi yaparak bilmediÄŸimiz birçok konuda özellikle 50 yaÅŸ üstü biz erkekleri bilgilendirdi.
SöyleÅŸimizde uzmanımızın söylediklerine kulak verelim,
Dr. Ali Karakoç: SaÄŸlıkta “Koruyucu SaÄŸlık” çok önemlidir. Ülkenin geliÅŸmiÅŸlik katsayısı, çocuk ölümleri ile ölçülür. Ben ürolojide prostatı anlatacağım.
Prostat sadece erkeklerde bulunur. Akut denilen ve 20-50 yaÅŸ arasında iyi tedavi edilmemiÅŸ idrar yolu hastalığı prostat büyümesine neden olabilir. Prostat iltihabi ile gözükür. Ölümle sonuçlanabiliyor.
İkincisi müzmin kronik iltihaplanmadır. Cinsel temasla bulaÅŸabilen uzun süren hastalık, kasık bölgesinde yanma ve aÄŸrılarla kendini gösterir. Hastanın psikolojisini bozar ve aklı fikri orada olur.
Tedavide en iyi yöntem ilaçla tedavi yöntemdir. Çok küçük kılcal damarlar var, bu damarlar cerrahi müdahalede zarar görebiliyor.
Kronik prostat tedavisinde 6 hafta süren antibiyotik önerilir. Rahat idrar çıkarmak için ilaç kullanılır. Alkol ve baharatlı yiyecekler den kaçınılmalıdır. Ölümcül deÄŸildir.
Üroloji uzmanları mesaisinin yarısından çoÄŸunu iyi huylu prostatlarla geçirir. 40’lı yaÅŸlarda baÅŸlıyor 80’li yaÅŸlara gelindiÄŸinde her 100 kiÅŸiden 80-90 kiÅŸide prostat büyümesi gözükür. BirçoÄŸunda rahatsızlık vermez.
İkinci aÅŸamadakilere mutlaka cerrahi müdahale gerektirir. Prostat büyüdükçe idrar kanalı daralır. İdrar kesesine doÄŸru da büyüme olabiliyor. Mekanik bir engel oluÅŸturuyor. YavaÅŸ yavaÅŸ büyüyen prostat ile idrar yapma ancak kasılma ile yapılabiliyor, belli noktaya gelindiÄŸinde organ yoruluyor ve prostat kalınlaÅŸarak kasılma ile idrar atma zorlaşıyor. Bazen hastanın idrarı sondajla boÅŸaltılabiliyor.
İdrarın vücutta uzun süre kalması böbreklerin bozulmasına neden olur.
İyi huylu prostat hiçbir zaman kansere neden olmaz.
Åžikâyetleri; sık sık idrara çıkıyorum, rahat idrar atamıyorum, aniden tuvalete çıkmam gerekiyor ÅŸeklinde oluyor. Bekleyen idrar taÅŸa neden olabiliyor.
Tedavide idrar akım hızına bakılır. Bu tamamen objektif bir testtir. Hastalara sorular soruyoruz ancak çoÄŸu kez doÄŸru cevap alamıyoruz, hasta gerçekleri söylemeyerek doktorunu kandırmaya çalışıyor.
Uzun süreli prostat büyümelerinde bekle gör yöntemi uygulanır. Belli sürelerle hasta kontrol edilerek büyüme takip edilir.
Kontrollerde ikinci yöntem parmak yöntemi idi. Bu yöntemle büyüyen prostat sert mi yumuÅŸak mı tespit edilerek tedavi yöntemi belirlenirdi. Åžimdi kan deÄŸerlerine, PSA sına bakılarak tespit yapılmaktadır.
İyi huylu prostat tedavisin de ister ilaçla isterse cerrahi müdahale ile tedavi yöntemi seçilsin ikisinde de tek amaç var hasta daha rahat idrarını atabilsin.
İlk kullanılan ilaçlar tansiyon ilaçları idi. Kasların gevÅŸetilmesi saÄŸlanırdı. Ancak bu tansiyon da düÅŸmelere neden oluyordu.
Prostat küçülmesinde kullanılan ilaçlar sürekli kullanılmalı aksı halde 2-3 hafta gibi kısa sürede yeniden büyümesine neden olmaktadır.
Cerrahi müdahalenin yan etkileri var cinsel isteksizliÄŸi ve iktidarsızlığı getirebiliyor. Bu nedenle genç hastalarda prostatı küçültme ilaçları kullanılıyor cerrahi müdahale tercih edilmiyor.
Müdahale ister açık olsun ister kapalı olsun komplikasyonları deÄŸiÅŸmiyor ikisinde de gözüküyor. Sadece kapalı yapılan müdahalede hasta daha kısa süre hastanede kalıyor. Önemli olan müdahaleyi yapan ellerin maharetinde diyebiliriz. Müdahalede kullanılan malzemeler çok önemli kapalı cerrahide maalesef saÄŸlık bakanlığının yaptığı ihale ile en ucuz malzemeler kullanılmak durumunda kalınıyor buda damarlara verilen hasarları çoÄŸaltıyor.
Kapalı müdahalede sonda kullanımı bir iki gün sürüyor açık ameliyatlarda ise en az bir hafta kalıyor ve sonda uzun süre kaldıkça damarlara zarar verme riski de artıyor.
Bitkisel ilaçlar Avrupa da onaylı halde kullanılıyor. Bizde bakanlıkça onaylanmış herhangi bir bitkisel ilaç yok. Ülkemizde ısırgan otu ile kaynatılmış 3 litre su içilmesi öneriliyor ki bunu uygulamak imkânsızdır. Bitkisel ilaçların tedavide etkili olduÄŸuna dair tıbbi olarak kanıtlanmış hiçbir sonuç yoktur.
Cerrahi müdahalede İktidarsızlık %4 ile @ arasında deÄŸiÅŸiyor. Ameliyat sonrasında idrar tutamama sıkça gözüküyor bu açık ameliyatta daha az rastlanıyor çünkü nereye müdahale ettiÄŸinizi daha rahat görebiliyorsunuz.
Hastalık PSA ya bakılarak tespit edilebiliyor ancak çeÅŸidi belirlenemiyor. İyi huylumu, kötü huylumu olduÄŸunu belirlemek için mutlaka biyopsi yapılmalı ve bunu çokça yerden parça almakla yapmak zorundasınız. Biyopside 12 yerden parça alınır ancak bu kanserli hücreden alındığı anlamına gelmez ve sonuç sızı yanıltabilir. Bu nedenle dünyanın kabul ettiÄŸi yöntem eÄŸer kanser hücresine ulaşılamamışsa 3 kez biyopsi yapılarak daha kesin sonuç elde edilir.
Kanserli prostata erken müdahale edilirse, hastalık prostat dışına yayılmadan müdahale edilebilirse hasta normal hayatına dönüyor, müdahale ile sonuç alınıyor.
Yeni çıkan bir yöntem Parametrik emar ile daha detaylı görüntü elde edilerek biyopsi alımı daha kolay olabiliyor.
EÄŸer birinci derecede yakınınızda prostat kanseri varsa sizde normalden 9 kat fazla hastalığın gözükme riski var demektir.
Normal durumlarda PSA deÄŸerlerine 50 yaşın üstündeki erkeklerde yılda bir kez baktırması gerekir, deÄŸer düÅŸükse iki yılda bir bakılması yeterli olur. Birinci derecede yakınızda hastalık varsa 40 yaşından sonra 6 ayda bir PSA ya bakılması gerekir.
Robotik müdahale gibi hastalığın tedavisinde çok deÄŸiÅŸik müdahale ÅŸekilleri de var.
Genç hastalarda bekle gör uygulaması sıkça rastlanan tedavi yöntemidir. Burada kısa aralıkla hasta takıp edilir, ilerleme durumuna göre tedavi yöntemi uygulanır. Bazı hastalarda çok yavaÅŸ ileriler ve bu 5 - 10 yıl sürebiliyor. Ameliyat edilmesi gereken noktaya gelindiÄŸinde ameliyat yapılır.
Gereksiz testlerden mutlaka kaçınılmalıdır. Çünkü tüm test araçları yurt dışından gelmekte ve bu tekellein elindedir. Åžu anda dünyada yaratılan saÄŸlık algısı para üzerinde en çok kar edilen sektör haline gelmiÅŸtir. İkincisi eÄŸitim alanıdır.
1970 yıllarında dünyada yapılan tüm harcamanın silaha yatırılırken saÄŸlık için %5 ayrılıyorken ÅŸu anda silah için 5, saÄŸlık için harcama yapılıyor. Bizde yapılan harcamanın % i koruyucu saÄŸlık hizmeti için kullanılsa toplum ciddi ÅŸekilde fayda görür
Ayrılan bütçenin p ini biz tedavide harcıyoruz. Önce hasta ediyoruz sonra tedavi ediyoruz. SaÄŸlıklı bir çevrede yaÅŸamadığınız sürece, çevre kirliliÄŸi, çevre katliamı olduÄŸu yerde bizim doÄŸru saÄŸlık politikasından söz etmemiz mümkün deÄŸildir. Önce sigarayı üretiyoruz ve içiriyoruz sonra akciÄŸer kanseri olup tedaviye yöneliyoruz.
AkciÄŸer tedavisi için harcanan para ile bütün dünyada ishalden ölen çocukların ölmesi önleyebilir! Aynı ÅŸey kolesterol ve tansiyona harcanan para içinde söylenebilir. Çok ciddi harcamalarımız var.
SaÄŸlık çalışanları olarak çok ciddi ÅŸekilde iktidarsızlaÅŸtırılıyoruz. Åžiddet görüyoruz. Hasta ile hekim iki ayrı kutup deÄŸildir. Yan yana olmamız gerekir. Ben bu toplumun parası ile eÄŸitim alıp okudum ve topluma hizmet borcum var.
Biz saÄŸlığı bir merkezde topluyoruz. Bu dünyanın hiçbir yerinde yoktur. SaÄŸlığı hastanın ayağına götürmüyoruz. GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde her semte, her mahallede küçük hastaneler açılarak hasta ayağına gidilir. Halk toplanıp hastaneye gitmez. Hizmet halkın ayağına gider. Hastalar randevu ile günler sonrasında muayene edilmez.
Bir hekim günde 50 den çok hastaya bakıyorsa bakmıyordur. GeçmiÅŸte doktora sekreter, teknik siyen gibi yardımcı elaman verilirdi. Hem iÅŸsizlik var diyorsun hem de doktoru hastanın ÅŸikâyetlerini yazdırmaktan hastaya bakamaz duruma getiriyorsun!
Dünya statiklerine göre hasta başına 20 dakika ayırmanız gerekiyor. Hadi biz 10 dakika diyelim. Bu süreyi ayırmamız mümkün deÄŸil.
SöyleÅŸi sonunda, derneÄŸimize vermiÅŸ olduÄŸu katkıdan dolayı Dr. Ali Karakoç’a teÅŸekkür plaketi verilirken ben bu plaketi kurumum adına alıyorum, kurumumuzun 3 temel görevi var; birincisi koruyucu saÄŸlığı geliÅŸtirmek, ikincisi sadece meslektaÅŸlarımızın deÄŸil tüm saÄŸlık çalışanlarının çalışma koÅŸulları ve daha rahat yaÅŸayabilecekleri gelirlerinin olması, üçüncüsü ülkemizdeki temel tıp eÄŸitimine katkıda bulunmak. Görevlerimizi yaptığımızda politika yapıyorsunuz diyorlar. Oysa hayatın her alanı, yaÅŸam ÅŸekliniz bir politikadır. Biz politikayı kendimiz için deÄŸil toplum için yapıyoruz. Böyle bir kurumda olduÄŸum içinde gururluyum. Biz her zaman katkı koymaya hazırız, size saÄŸlığı anlatmaya çalışırız, önemli olanda budur dedi.
Dernek baÅŸkanımız Ahmet ÜstoÄŸlu; kurumunuz bizimde göz bebeÄŸimizdir. Türk Tabipler BirliÄŸi akan suya ayak uydurup yüzen bir kurum deÄŸildir. Akan suya karşı yüzen, zor olanı tercih eden bir kurumdur. Böyle kurumlara çok ihtiyacımız var. Bu kurum, saÄŸlıklı yaÅŸamak isteyen ve saÄŸlıklı düÅŸünenlerin kurumudur. Kurumunuz saÄŸlık alanının rant alanından çıkarılması için verdiÄŸi mücadeleyi çok önemsiyoruz diyerek teÅŸekkür plaketini konuÄŸumuza sundu.